geçip giden zaman bizi de alıp götürecek gibi geliyor
sanki hızına medet umulmaksızın
sanki son viteste yokuş aşağı
ümit siliyor izini yavaş yavaş
belki bu bir kabulleniş
belki de bir yas evresi
sona yaklaşmışlık ve bir o kadar da sıkışmışlık
başka bir yolu
bir seçeneği yok
hakimin kalemi kırdığı noktadayız
çırpınışlar yok değil elbet
ama lüzumsuz
derini gözler gibi
fakat derin bir özlem gibi
her bir satır birer kinaye sanki
halının altına süpürülmüş
temizlenmeyi bekliyor gibi
başka bir seçeneği yok
sona bir ileri iki geri de olsa
veyahut koşar adımlarla
kacınılmaz bir bekleyiş var
lakin bu defa bekleyişler başka
bu defa evreler başka