Son baharı geliyor ömrümün
Winter is coming
Çıkarın ordularınızı
Kabzasına çelik işlemeli zamanın
Tutun sıkıca
Yüreğine su serpin anaların
Savaş çıktı ben yenildim
Ömrün tüm yazılarını kaybettim
Esir düştüm son bahara
Ben son baharın esiri
Son baharların eseriyim
Sorun baharlara, rüzgar bir daha eser mi
Son baharı geldi ömrümün
Sorun bahara gelmiş mi.
Son baharı geliyor ömrümün
Dallarım göğe uzanıyor
Yaşlandıkça halkalarım artıyor boğazımdaki
Güneşe yaklaştıkça, göğe yükseldikçe
Bedenim ağırlaşıyor
Kentsel dönüşüme uğruyor umutlarım
Ve son baharı geliyor ömrümün
Son baharı geliyor ömrümün
İlkini yaşamadan hem de
Tomurcukların yuvalarına karlar yağıyor
Polenleri toplamadan yeryüzü
Hapşırmadan biri alerjiyle
Çok yaşa denmeden kimseye
Yapraklarım dökülüyor benim
Yaz güneşi görmeden
Gün eşini bulmadan
Her gün teklerde kalıyor hayat
Son baharı geliyor ömrümün
Son baharı geliyor ömrümün
Huzurevleri kapısı oluyor bedenim
Ölümü bekleyen gözler var etrafta
Huzur evde mi ölümde mi bilmiyorum
Yoksa huzur beklemek mi
Bu sancıyla değil biliyorum
Kim buldu huzuru
Kaç tabut kurcaladık
Kaç mezar kazdık yüreğimize
Kaç kere öldük huzur için
Huzuru kim buldu bilmiyorum
Ben huzura inananlardan değilim
En azından bu dünyada
En azından bu rüyada
Son baharı geliyor ömrümün
Sıcak yaz güneşi gibi gönüller ısıtmadı henüz kalbimi
Mayıs 7'si gibi, yalın ayak denize koşan çocuklar gibi
Yufkaları kilerden çıkaran teyzeler
Doblolu enişteler, Alamancı kuzenler gibi
Yahut Bağkur emekli dayı gibi
Bir pazar sabahı neşeyle kalkıp
Piknik havasında deniz kenarına koşmadım henüz
Son baharı geliyor ömrümün
Boynuna balta yemiş fidan gibi
Kışın geldiğini haber alan ağaçlar gibi
Dökülüyor yapraklarım, kuruyorum
Oysa hiçbir çocuk salıncak kurmadı kollarıma
Gölgemde aşıklar dinlenmedi henüz
Sırtıma kazınan isimleri saymazsak tabii
Onlar gideli çok oldu, kaldım bir başıma
Son baharı geliyor ömrümün
Köklerim gömülü olmasa toprağa
Kaçıp giderdim sıcak diyarlara
Her sabah kuşlar konuyor yanlarıma
Bülbüllerin ilk ötüşlerini duymasam
İlk yuvaları için çalı çırpı toplayan heyecanlı kuşlar olmasa
Ahhh ahhh...
Uyanmama neden kalmazdı işte o zaman
Son baharı geliyor işte ömrümün
İnsan yalnız, ana rahminde yalnızdır
Ana niye bozdun yalnızlığımı
Beni niye sevdin ki
Senin sevgini niye arattırdın insanlarda
İnsan nerede ağlarsa orada yalnızdır
Nerede ağlayamıyorsa orada fazlalıktır
Ağlayacakken mendil uzatan olmadı
Son baharı geliyor ya ömrümün
Gerek yok nasılsa
Herkes kıpkırmızı, yalan renginde
Sokaklar koca bir çay bardağı
Ben avare dolanan çay kaşığı
Dağıldı şeker kalpler yalanların ortasında
Sesler geliyor kulağıma... Tik tak tik takk
Biri mi geliyor, zaman mı doluyor bilmiyorum
Koşa koşa eve gidiyor, yorganın altına giriyorum
Ölmeye hazır değilim, yeniden sevmeye de
Yaşamak buna deniyorsa
Son baharı gelsin zaten ömrümün
Bana gül toplayın
Karanfiller de güzeldir
Biraz da zambak olsun
Hepsi solacak nasılsa
Son baharı geldi ömrümün...