son defa olduğunu bilmediğin o bakışta,

belki birçok şeyi bıraktın.

anlamadın, anlamazdın da şimdiki aklın olmasa.

çünkü anlamak;

her daim biraz geç düşer coğrafyana.

 

sokağın sonuna

saçlarının karasına

dudağının kenarına

ve bir dal sigaraya...

 

atılmak için bekleyen kelimeleri,

tuttun şiir yaptın.

ne o okudu ne de ondan sonrakiler.

ömrün geri kalanı avuçta bir kül...

son rüzgar eser, eller son kez çırpılır.

 

sen bu acıyı kırmızı mandallarla sokaklara astın,

herkes son kez baksın diye.

son kez görsün de utansın mutluluğundan.

utandık, içimize kapandık ve pişmandık.

pişman kaldık.