Oturup anlatsam,

Günlerce konuşacağım.

Lakin konuşmamaya o kadar alışmışım ki..

İki kelime kendimden bahsedesim yok.


Kendimle konuşuyorum,

Kendime dürüstüm,

Biliyorum aklımdan geçeni,

Kalbimden geçeni de..


Ama böyle bir dürüstlük insanlık katında geçerli midir?

Bazen karıştırıyorum düşüncelerimdekini de,

Hani inanır mısın bazen ben iyi birisi miyim diyorum, insanlığımı sorguluyorum...


Ve sonra aklım;

Dünyadasın, yaşadıkların da dünyevi, düşündüklerinde..

Sen hepsisin, hepsinden bir tutam var yaşam seni getirdi bu noktaya diyor..


İşte çiçeklerden kaktüsün doğuşu da böyle oluyor.

Daima gideceğin noktaya odaklanıp endişe ederek kontrolü eline alarak iyi olacağını sanıyorsan üzgünüm ama yanlış yol..

Hatırla aldığın nefes kadar doğal olan şeyleri, yüklenme kendine, dönüşümünü kutla yeri gelince sen hiçliğini,

Güçlüğünü yaz günlüğüne,

Güldüğünü yaz benliğine

Çiçeklerden kaktüs işte böyledir...