sana soluksuz yollar koşmayı özlüyorum
yaz aylarının ayağına geçirdiği bermuda ile
rüzgara gerdiğin göğsün
sadece boynunu taşıyan omuzların
özlüyorum
ensemizi okşayan
mevsimini bilmediğimiz esintilerin baş ağrısını
ve saç diplerindeki birikmiş kepekleri
ince belinin aşkımızı taşımaya heves edişlerini
ve kaçınılmaz bel büküşlerimizi
özlüyorum
seni özlemek haramdır
oysa sen ki tanrıtanımazlığıma acaba
dualar söktürüp dilimden hayırlara dedirtirken
ne cehennemi ulan!
şubat ayının anlamsızlığındayım
tam ortasında
şubatın günlerinin on dördüncüsünde
elimde çizilmiş birkaç resim ile
bulunduğum anlamsızlığı umursamamaya çalışarak
son çeyreği bekliyorum
gitmeyi umut ederek
yani gitmek isteyerek
gitmeyi halt zannederek
anlamsızlığında şubatın
bekliyorum
duyuyorum can ısım
hatta yağmur düşündüğüm şey ise
görüyorum
tuzsuz gözyaşları biriktiriyorum dilimde
ah çocuğum
ilk ruh sızım
sana kamerden erkek
yakamozdan kız kardeş yapayım
ağlama
biz güneş ve ayı aynı anda görmeyi marifet sayalım
bizden başka göğe bakan yokmuşçasına
bilmeden mihrimahın kelime anlamını
evrenin bize yaptığı bu müthiş zıpırlığı
ne de güzel affederdik
olsaydık
bunlar hep gençlik hülyaları
sen
sanki hiç olmamışsıncasına yaşarken içimde
ki gerçekten öyleyken
sana duyulan bu özlem
olmamış herhangi şeyler için yanıp tutuşturduğum hevesim
yüreğim
feda olabilsin
ancak hacimsiz varlığın beni korkutuyor
çünküsü
aşk
sevgi can ısım
herkese duyuluyor
ancak özlem
hayatındakileri aldatmaya yönelik bir hakaret sayılıyor
içimde
gitmelisin
08.04.2020
Ağustos (Musa Seyrek)
2021-01-09T14:16:48+03:00Kaçan kovalanıyor işte :)
Fatma Çolak
2021-01-09T11:10:47+03:00Bana ilk ruh sızımı hatırlattı, hatırlamaktan kaçtığım.