bilirdim ne hikmetse kıyametin kopacağını
güneşin o gün beni ısıtmayacağını
düşündüklerimin sorgusuz sualsiz vuku bulması
kendime düşmanlığımın başlangıç noktasıydı
martılar bir başka çığlardı o gün
kanatları yorulmuş uçmak için çırpınıyor gibi
bulutlar haraketsiz kalmıştı
üstümden başka bir yere gitmek istemiyor gibi
ağaçlar konuşuyordu o gün
yıllar sonrayı kulağıma fısıldıyordu
ve o gün
sen bir başka uyanmıştın
gözlerin gözlerime direniyordu
sözlerin sözlerime zincir olup
tutsak ediyordu beni bir boşluğun içine
inanmak istemiştin bu dünyada yan yana durduğumuz her dakikanın yanlış olduğuna
inanmıştın bensiz bir hayatın seni benden daha iyi saracağına
inanmıştın ihtimal varsa bile ihtimallere meydan okumaya
her şey oturmuştu kafanda
ta ki tek bir şeyi fark edene kadar
yani benden öncesine kulak kabarttığın vakitte
beyninde çakan yıldırımların sesini
sesime benzettiğin zaman