Meleklerden alınmış suretin nerede?
Avuçlarıma sığdıramadığım aşkın,
Cihanı aşıp ruhumu boğdu,
Omuzlarıma külfet aşkın nerede?
İstese Tanrı,
Senden yeni bir kainat yaratırdı.
Yeni bir dünya, yeni yıldızlar,
Saçlarının her zerresi için,
Galaksi kümelerine boğabilirdi evreni,
Yine Tanrım, yalnızca seni bana verebilirdi,
Utanmasaydım dilemekten eğer seni,
Tanrı seni bana, içimde bir cihan kılabilirdi.
Yanmış, kabuk bağlamış dilimden,
Ne bir dua ne bir küfür akar şimdi,
Seni dilemeyeyim diye,
İnce zarif parmaklarınla,
Sen kör bir düğüm attın boğazıma,
Kainata suret verebilecekken sen,
Acıma bir isim verdin de,
Yükledin garip ruhumun omuzlarına.
Ben güzelliğinle donatılmaya layık değil miydim?
Ölüme bile seninle gömülmeye,
Suretinde sarhoş olup gülmeye,
Sarılıp ellerine, eriyip gitmeye,
Ben güzelliğinle donatılmaya layık değil miydim?
İsyanım henüz ulaşmadı mı yüce Tanrıma?
Hiç mi kabul olmadı dileklerim?
Bin dua etsem kabul görürdü Tanrımdan,
Bin duadan daha mı büyük gözlerin?