Bekliyorum yine damlaların ve buğuların kapattığı camın ardında
Bulgularımı değerlendiremeyen
Çocuksuluğun sadece ağlamaklı kısmını benimseyen bir bedenle
Sıra sıra geçerken sokak ışıkları uçsuz bucaksız sandığın
Şarkı dinlediğini umut ederek
Siyah kaplı taşların yok ettiği gökyüzünden akarken şeytanlar
İsrafil'e dua ederken senin üzerindeki bulutu yok etmesi için
Hayatım geçerken bir bakmışsın yok olmuş gibi ve,
Hayal ettiğim şeylerin nasıl gerçek olmadıklarını sorgularken
Seni sen olarak tanımlarken ve tanımın hep eksik kaldığını fark ederken
Sarı rengi beyaza tercih ederken,
Deliliğimi en uçlarda yaşayacağıma söz vererek bekliyorum seni.
Her şeyin bir anlamda görüntü olması içimi uyuştururken bekliyorum.
Benim tepkisiz kalmam ve olan olayları sindirememekten arda kalan düşüncelerimin sapmalarıyla
Kaderim buymuş demek
Kadere inanmazdım ben tehlikeli yollarda karşıma beni kurtaracak şanslar çıkmasa
Ama hissetmek ne büyük sarsıntı
Seni kalbimde kovalarken yanında yüzüne bakamadan sigaramı içmek ne büyük yıkıntı
Ben hiçbir şey gibi önemli ve
Her şey gibi önemsizim
Seni istemekle kaderimi büyük bir oyuna davet ediyorum
Peki neden diye sorma hakkım yok mu benim
Saçlarını istemek ve arkandan kovalamak tanımsız bıraktığın herkesi
Sana kötülüğü olan herkesi yok etmek bu dünyadan
Senin var oluşun bile bir ödülken bana
Beni bu ödülden mahrum bırakan kimdir
Kafam çok karışık ve istemsiz şiirler yazıyorum
Bunu hissediyorum
Seni seviyorum
Bekliyorum beklemenin en ağır geldiği belirsiz saatlerin altında
Bekliyorum seni ama
Gelmeni istemiyorum.
Çiçek nasıl ekildiği ve can bulduğu yerde güzelse
Güneşini bulmuşsa ve ona yönelmişse çoktan
Benim hiçliğim ve hayatımın hızlı yok oluşu
Güzelliğini bozmamalı.
Sabah kalkıp süt pişiren annem gibi ve
Akşam süt bardağımı alan babam
Sütü içip ölen köpek yavruları gibi
Bir dizeye iki "gibi" fazla diyen şair,
Sen fazla gibi gösterdiğim ama hep eksik olan gibimsin.
Sen süt gibisin.