Tanıdığım en iyi terzi benim
İğnenin deliğinden kolayca geçerim
Nazaran feleğin çemberine
Gömlekten bayağı anlarım
Çıplak kalmayı sevdiğim kadar severim
Kısmen gömlek giymeyi
Biçkinin doğrusunu bilirim
Ama biçmem doğrusunu
Herkes yakıştırır üzerine
Ben daha üstüme uyan tek gömlek giymedim
Kitap gibi oturmadı hiçbiri
Oturanı da ben sevmedim
Ya uzun olur ya kısa
Ya solundan pot duracak ya sağından
Oysa en iyi ustalardan öğrendim terziliği
Giyecek de değilim başkasının bildiğini
Kefenim dahi uymamalı cesedime
Öldükten sonra kim bilecek neyi sevdiğimi?
Yani neyin doğru olduğu hangi kitapta yazar?
Hiç doğruluğuna emin olduğum bir şey okumadım
Tanrı kızabilir belki
Oysa Tanrı tanıdığım en iyi terzi
Çıplak kaldığımda anladım hünerini
Tanrı da gömlek giyer mi?
Kendi söküğünü dikebilen tek terzi...
Aynaların olmadığı bir dünyada sorabilirdim
Tanrının dükkanının yerini
Oysa tanıdığım en iyi terzi benim
Bir tek gömlek bile satamadım
İğnenin deliğini bile göremez gözlerim
Ölürüm bir gün
Üstüme giyecek tek doğru gömlek olmadan ölürüm
Bulunur vardır elbet
Ama doğrunun ne tadı var
Kefenim bile uymamalı cesedime
Tanrının dükkanında bulurum doğrusunu o zaman
Yani öldüğüm zaman