Sen uyuyana kadar saçlarının arasında gezinsin diye yarattı Tanrı bu elleri.
Şimdi sen yoksun.
Ellerime bakar dururum
Durur bakarım bir bilsem
Bu ellerle şimdi ne yapacağım.
Şimdi sen yoksun.
Bense sokak parkelerinin basmadığın çizgilerinin üstünde söndürdüğün bi’ sigarayım.
Buyum işte, bu kadarım ben
Bu yüzden Tanrı’nın yüzünden uzağım.
Senin inanç sistemlerinde
Ben baştan aşağı günahım,
Günahkarım.
Seni sevdiğimden mütevellit
Kötü bir insan olma yolunda emin adımlar atıyorum.
Oysa sevgi güzelleştirmez miydi
Sen ondan güzelsin
Ben ondan çirkinim demek ki.
Ondan kötüyüm, sevilmediğimden.
Sevilmediğimden atıyorum sizi bir bir
Duvarlarımın içinden.
Güneşin soldurduğu kırmızı bir koltukta
Seninle var olduk, anılarla.
Etrafı duvarlarla kaplı avluları severim demiştim,
Bana katılmıştın, montuna sarılırken
Buruk gülümsemiştin, mutluyuz sanırken.
Seni götüreceğim çok yer vardı,
Çoğunu şimdilerde hatırlayamıyorum bile.
Bilmezdim o zaman,
Ayrılık o yerlerden yakınmış ikimize.
Bu senin için yazdığım son şiirdi.
Çekmecedeki tasımı tarağımı toparladım.
Yatağına serili pembe nevresimlerini katladım.
Beyaz güneşliklerini çektim, odanın yüzünü kararttım.
Çıkıyorum, sen de bakma ardımdan.
İkimize ayrılan sürenin sonu.
Gidiyorum, iki kişilik yalnızlığımızdan.
Emre C.
2022-08-31T14:06:50+03:00Gidiyorum iki kişilik yalnızlığımdan... Çok sağlam bir final...