Varoluşsal yalnızlığın varoş semtindeki tanrıça abidesine
Tapan antik taş heykelcikler
Taşlaşmak korkusuyla
Gözlerine bakamıyorlar
Şarkı söylüyorlar
Mavi renkli iki telle mistik bir ritüeldeler
Ben maviyim
Seni gölgelere adak verdiğim iki telden aldığım tuvale çizeceğim
Taştan oturaklarda izlesin heykelcikler
Her fırça darbesini
Sana olan özlemimi
Tabloda bir uğultu var
Gözler eksikmiş
Heykelcikler gösteriden mutsuz
Senin gözlerinde taşlaşmak istiyorlar
Müphem bir mavilik hakim tabloya
Kırmızıyı biraz fazla mı kullansam
Renkler münakaşasında kırmızı intihar ediyor
Beni su ile parçalıyorlar
Ve ben özlemine akan suyu boyuyorum
Maviliğe