Derme çatma bu dünyanın
altındaysak her anımız birer facia.
Kara haberin önünü kim kesmişte
ben mani olayım bu münzevi bedenim
ve kafası öte alemde olan ruhumla.
Sakinim.
İçsel muhasebelerin dışarıya yansıması.
Telaşeli yağmurlar altında ıslanmam.
Niyeti kötü olanın tabirine kulak asmam.
Düşüncelerim hüzün avında bir acı mıknatıs.
Aynı değilim ki benimle,
tersim kendi kendimle.
Gizli duygulardır bizi çelimsiz
kılan saklı harabelerde.
Gölgeler öldürürdü aydınlığı.
Boğdum onları karanlıkta.
Gözlerim karanlık arafı.
Cehennem ve cennet ikileminde kalmadan kalan.
Pas tutan ellerim vardı
kirli ellerimden önce işlenen şiirli günahlarım.
Haykıramazsın bir ölünün evinde.
Dilini bilmediğin diyarda kalamazsın.
Anlamaya çalışman katlindir senin yasını kılan.
Yad etmen seni haydan huya taşımaz.
Karabasan katiller vardı hani geceleri
baş ucumuzda el pençe divan duran.
Onlardı fakirliğim içinde yaşatan
günahlarımın ucu bucağı.
Yeryüzü aşıkları vardı,
gökyüzü düşmanlarına nazaran.
Arada kalmışlık yalnızlığı taşardı
boğardım kendi kendimi,
kayıplara karışırdım.
Hainlik rutindi artık insanların
günlüğünde bir liste.
Çiziyordum kendi kendimi
kara hisli kalemlerle.
Ortadan böldüm kendimi,
geriye bir ben kaldım
birde içimdeki saklı ölü...
Seira Sodruna
2024-05-28T14:37:38+03:00Çare Hamlet gibi delirmektir belki de,
,
"Olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu:
Düşüncemizin katlanması mı güzel,
Zalim kaderin yumruklarına, oklarına,
Yoksa diretip bela denizlerine karşı
Dur, yeter! demesi mi? Ölmek, uyumak yalnızca,
Düşlemesi ölümün uyku olduğunu,
Ve bitti mi, dedirtmesi: çektiğimiz
Kalp ağrıları, bir sürü insani dert
Doğal olarak sona eriyor; bu sonuç,
Candan istenecek bir sonuçtur elbette.
Ölmek, uyumak, uyumak, düş görmek belki,
Ama işte sorun bu: ölüm uykularında,
Şu ölüm kılığına bürünmüş uykularda
Görebileceğimiz düşler gelince akla,
Durup düşünmemize yol açar bu.
Yaşamak belasını bir bu düşünce
Katlanılır yapıyor yoksa kim dayanır
Zamanın kırbacına, zalimlerin kahrına,
Kibirli insanların çalım satmalarına,
Sevgisinin karşılık görmeyişine,
Ağır hareket eden adaletin
Küstah memurların hakaretine,
Ve layık olduğu halde cefa çeken
İyilerin eziyetine, kim dayanır?
Hiç kimse, bir hançer saplayarak göğsüne
Kurtulabilecekken bu yükten.
Kim ister bütün bunlara katlanmak
Ağır bir hayatın altında inleyip terlemek,
Ölümden sonraki bir şeyden korkmasa,
O bilinmeyen dünya ki, keşfi yoktur,
Sınırından dönmez hiçbir yolcu,
Korkusuyla aklımızı karıştırmasa.
Bilmediğimiz belalara gider korkusuyla
Çektiklerimize katlanırız daha beter.
Böylece korkak yapar hepimizi vicdan;
Düşüncenin soluk ışığı bulandırır
Yürekten gelenin doğal rengini;
Ve nice büyük, yiğitçe atılım
Yolundan döner, bir iş, bir eylem olamaz."
Ölürken, öldürür Hamlet, günahları çiçek açarken Cladius'un. Başından beri edime geçememesinin sebebi olan Ophelia'dır, lakin son anda, ölecekken, artık hiçbir umut kalmamışken batırır kılıcını, kendisini korkak yapan vicdanı değil, aşkından kopamayışıdır. Yeniden okumak lazım belki de, olmak ya da olmamak, okumak ya da okumamak, ölmek ya da yaşamak, tüm bu ikiliklerin arasından üçüncü bir ihtimali keşfedene dek. Ve bununla sınırlı kalmaz belki dertlerimiz, bir dördüncüsü beşincisi, bakarsın sonsuza kadar gider bu dehşet, adına yaşamak denilen.
Ξ.
2024-05-28T12:25:49+03:00@sodurna olmak ya da olmamak. Çaresiz kalan yorgunluğu sırtımdan atamamak.
Seira Sodruna
2024-05-25T12:06:35+03:00Kafka'nın Kararlar adlı öyküsünde olduğu gibi, bir alıntı: "O yüzden belki de en iyi çare her şeyi edilgen karşılamaktır, kendini eylemsiz bir yığın haline getirmek ve eğer kapılıp gittiğini hissedecek olursan, tek bir gereksiz adıma itilmeye izin vermemek, diğer insanları bir hayvanın gözleriyle süzmek, vicdan azabı hissetmemek, kısacası içinde kalan son hayaletvari hayatı da kendi ellerinle kısmak ve böylelikle mezarlığın nihai huzurunu genişletip, bundan başka bir şeyin varlığına izin vermemektir..."
Ξ.
2024-05-25T11:08:00+03:00@sodruna eğişinde duran intiharın soğuk nefesini ensemden def etmeden nasıl kahve içebiliriz ki?
Seira Sodruna
2024-05-24T15:32:27+03:00İntihar etme, kahve içelim.