" Bir yetersizlik değil, bir reddetme değil, sadece bir etkinlik yokluğu değil, kendi başına bir kapasite olan eylemsizlik duygusunu kaybediyoruz"

Filozof Byung chul han böyle başlıyor " tefekkür yaşamı" adlı çalışmasına. Ona göre eylemsizlik insan yaşamının görkemi iken günümüzde 'boş zaman'a dönüşmüş. Boş zaman diyoruz, eylemsizlikle aynı değil. Boş zaman hayatın yoğunluğundan ve tefekkürden yoksun, can sıkıntısı yaratan ve bundan kaçmak için öldürdüğümüz zamandır. Bunu kendi hayatımdan da gözlemleyebiliyorum.

"Gerçekten eylemsiz kişi kendini göstermez. Adını bırakır ve hiçkimse olur. Kendini isimsiz ve niyettir biçimde olup bitene teslim eder"

Filozof benim de pek sevdiğim çok bilinen bir haikuyu örnek almış:

" hiçbirşey yapmadan huzur içinde oturmak
Bahar gelir
Ve çimenler kendiliğinden büyür"

Etkinlik baskısı altındayız. Söylenecek bir şeyler bulabileceğimiz sessizlik ve tefekkür anlarımız yok. Özgür ruh, özgür düşünce yok. Kendimden biliyorum. Zamanımı TV ile öldürüyorum. Bir ara gecenin sessizlik ve dinginliğinde Kur'an meali okur, ayetler üzerine tefekküre dalardım. Güvendiğim Y.N. Öztürk, İ. Eliaçık ve M. Öztürk yorumları tefekküre yardımcı olurdu. Devrimci bir nitelik taşısın okumalarım, yorumlarım isterdim. Ama devrim yok. Çünkü özgür ruhlar zamanı geçti. Artık kimse durup düşünmüyor. Hemen herkes Boş zamanlarını öldürüyor.

Toplum bir kabuk gibi bizi sarıyor, delip geçemiyoruz. Bazıları için bir koza. Zamanı gelince bir kelebek olan özgür ruhlar var elbette. Topluma uymak gerek diye düşünüyorum. Hani herkesi delirten bir yağmur yağmış, sulara karışmış. Sultan ve vezirler sakladıkları suyu içmiş. Ama sonra törenle yağmur suyunu içip halka karışmışlar. Benimki o hesap. Tefekkür yok, ben de okuduğum kitaplardaki düşünce parıltılarıyla idare ediyorum.

Eylemsizlik ve sonucunda tefekkür. Kitapta 1. Bölümü okudum. Belki ilerleyen bölümler benim için de yararlı olur, bir çıkış sunar ve zaman öldürmekten kurtulurum. Tanrı affetsin, zaman çok değerliyken Boş diyip öldürdüğüm için. Tanrı yollarından ayırmasın, sağlık, huzur, geçim versin, herşey düzelir umarım. Yaşam anlamını da bulurum belki tefekkürle, kimbilir.