Bir korkudan sıçrayıp,
Sana geldim.
Delik kovasından
Hoş geldiniz paspasına döküldüm
Gündelikçinin.
Ellerim çamaşır suyu
Ayaklarım buruş buruş
Dudaklarım yanık
Senin izlerini silemediyse ellerimden
Çamaşır suyuna da yazık.
Ayaklarının yanında yaşlanıp buruşmak varken
Bir leğen suda buruştuysa
Ayaklarıma da...
Ve yine yazık!
Yemeğin tuzuna bakarken
Azıcık ateşte yanan
Dudaklarıma da...
Bir bayram öncesi temizliğiyim yuvanda
Telaş, acele kıpır kıpır içim senin yanında
Biraz yorgun ama huzurlu
Mentollü bir şampuanın göz yakması gibi bir şeyken
Sana bakmak
Tek kelime bilmiyorum
Seninle göz göze gelememeyi anlatacak.
Bir işçinin akşam çayıyım.
Bir çocuğun pazar banyosu.
Bir bayram sabahı tabancası,
Yatak başı ayakkabısı.
Bir yaprağım savrulan rüzgarında.
Ve kahve telveleriyim,
Sonunu döktüğün fincanında.
Saksısına sığmayan bir çiçeğim,
Yapraklarımı ellerinle yıka.
Teki kaybolan çoraplar ordusunda
Bir yarayım topuğundan yırtılan.
Üşüyorum yokluğunun kansızlığında.
Kalbimi mandallayıp
Astım balkonuna.
Kurumak değil niyetim yanmak
Bir buz yanığı değil lakin isteğim
Seninle alev almak.
-bir korkudan sıçrayıp senden gidiyorum.
r.ç
2020-12-20T23:56:28+03:00teşekkür ediyorum 🌹
Jean Valjean
2020-12-20T23:39:49+03:00Oldukça anlamlı buldum. Tebrik ederim ve emeklerinize sağlık.
r.ç
2020-12-20T22:31:08+03:00şu yorumunuz yazdığım şiirden daha çok dokundu içime. eksik olmayın...