Marangozun kıtır kıtır özenle kestiği bir tahta parçasıymış gibi yüreğim. Bir sağa çekiyor testere gönlümü bir sola. Kıymıkları çıkıyor ortaya herbir vuruşta. Edilen muamelelerin yapılan eylemlerin sonucuyken nasılı niçini dert oluyor ellere. O eller vesilesiyle oluşmuşken herbiri yine o eller vesilesiyle törpülenmek zorunda kalıyor. Hesap sormak isterken daha da içeri çekiliyor sesim. Neden, niçin yapıldı bana bunlar derken cilalanıyor ses tellerim. Kapanıyor herbir açıklık. Yok ediliyor herbir kıymık. Göz alıcı olsun dikkatleri üzerine çeksin sevilsin rağbet edilsin diye çırpınıyor sevgisizliğim. Ortaya gösterişli can yakıcı bir ürün çıkıyor. Çıkmak zorunda kalıyor. Ya bir depoda teşhir olacak ya bir sarayda efendi. Hangisi olmaktan korkuyor hangisi olmak için can atıyor kendi de kararsız.