Tuhaf halüsinasyonlar görüyorum doktor. Artık adımlarım tekil değilmiş gibi hissediyorum. Bir şeyler var benimle yaşayan, nefes alan. Hani size bahsetmiştim ya kafamın içinde boş bir meclis var, başka da hiçbir şey yok diye. İki gün önce bir uyandım ki buraya bir masa ve üç tabure koymuşlar ya da koymuşum, bilemiyorum. Taburelerin yeri her baktığımda değişiyor. Küçücük meclisin içinde harp çıkmış gibi ağır bir hava... Önemli konular konuşulmuş, duvarlara korku işlenmiş, önemli kararlar alınmış her seferinde. Benim hakkımda. Birileri var doktor. Artık yalnız değilim, hissediyorum. Korkmalı mıyım, kaçmalı mıyım, siz söyleyin. Ben ne yapmalıyım? İçimde durup izlememi söyleyen, taburelerden birinde hak iddia eden bir tarafım var. Onu dinleyip masaya mı oturayım? Yoksa meclisi kilitleyip ateşe vermemi isteyen tarafımı mı dinleyeyim? Ne yaparsam normal olurum doktor? Ya da normal miyim? Geçen sefer normal olduğumu, herkesin iniş çıkışları olduğunu söylemiştin ama itiraf etmeliyim ki hiç inanmadım söylediklerine. Ama şimdi... Lütfen doktor. Şu an beni inandırmana o kadar ihtiyacım var ki... Bana gerçek olduğunu inandırmana o kadar muhtacım ki... Bir gün o meclise girdiğimde taburelerden birinde seni görürüm diye çok korkuyorum. Eğer öyle olursa olacaklardan daha çok korkuyorum doktor. Yapacaklarımdan, dönüşeceğim kişiden...Şimdi kalkıp gidiyorum ve kapıdan çıkmadan önce her zamanki gibi el sallayacağım sana. Bana bakan ifadesiz bakışlarından anlamlar çıkarmayacak, söylenmemiş sözlerin üzerine düşünmeyecek ve vereceğim yeni bir savaş için hazırlanacağım.
Hoşça kal doktor. Umarım bu savaşta karşımda yer almazsın.