Çabalıyorum zerre umut tanesine. Sahip olduklarımı kolayca elde etmeyişliğimin çokluğundan mıdır umutlarımın erişilmezliği, diye sorguluyorum. Bunu düşünmenin ağırlığı ve her seferinde biraz daha fazla yorulmanın mutsuzluğu var ki kolay kolay geçmiyor. Bugünlere geldik bir şekilde ötesini kestiremeden öyle ya da böyle diyorum. Ne hali varsa olacak olanın, o da olacak bir şekilde yine de, deyip sızlanmama son vermek istiyorum. En sonunda yarınımın yok olduğu sorunsalında kitlendiğim an tükenmişlik girdabının içine çekiliyorum. Başa sarıyor durmadan tükenmeye yüz tutmuş hevesimle.