Yaşamın bu bariz zorluklarında

kıvranırken kendimi bir noktadan sonra

çıplak bulur oldum, terk edilmiş bir şehrin edasıyla

Soluksuz atılan her adımımda

tüketilmişliğimi resmediyordum günbegün

her sessiz ağlayışımda

her sessiz dudak ısırışımda

her sessiz boğulu aynaya bakışımda.


İnsanlık adına umut edilecek ne kalmıştı ki?

Sualiyle devam eden kepaze bir yaşamdı, yaşamım

Öylesine beklentisiz

Öylesine kimsesiz

Öylesine çaresizliğe bürünmüştü varoluşum...

Belki de bir kabullenişti ya da pes ediş!

Kısmen bilinmezlik dolu olan hayatımın çoğunluğu harabeydi, istilaya uğramış koca bir şehir misali

Umutsuzdum, beklentim yoktu.