benim bir evim, evimin üç odası ya da evimin bir beni, benim üç odam, odalarımın bir evi var.


birinci oda


içimde sayısız insan

içimde yalnız bir türkü

birkaç milyon anıyla

kapalı bir kutuyum


günün ilk ışığını çalan

her yangında ilk yanan


ancak sokağa çıkma yasaklarında hatırlanan

kırılmaya müsait her şeyin arasında

unutulmak istenen anılar hatırımda

dört duvara sıkıştırılıp

içime bakıyorum


sonra yüzümü sokağa dönüyorum

ve sesleniyorum


kızgınım sana

kaldırım taşlarının yalnızlığından

duvarların çatlağından

gidenlerin mutlu olduğu ayrılıklardan

kimsesiz kalan umutlardan


anlıyor musun beni ey sokak

dışarıdan ne kadar güzelsem

içim o kadar çirkin

dışarıdan ne kadar kalabalıksam

içim o kadar yalnız


ikinci oda


her şeyin ortasında doğdum

geçmiş ve geleceğin kesiştiği

adına hep şimdi denilen bir vaktin

denize bakan taraflarında


bilmiyorum

çünkü bilmemek en iyi yaptığım şeydir


adres defterlerinde adı konulmamış

aslında belki hiç umursanmamış

boşlukları doldurmak için

masa ayaklarının altına

sıkıştırılan kâğıtlarla akrabayım


kaçıyorum

kaçamak yaşamayı öğrendim bütün gözlerden


odaları denizi görmeyen

bir ev var yan tarafta

ve fakat önüne dikilmiş apartmanlara

pazar kahvaltısı rutininde küfürler eden


işte o kahırlı odaları olan evin

yüzüme sabahtan akşama kadar bakan pencereleri

bir anlatmaya başlasalar

bilmem yeter mi günler, aylar

üç odanın tek bir yalnızlık etmediğini


üçüncü oda


herkes kendi çöplüğünde öterken

içimdeki kırk kahrı

dikenleri tavanımı saran

gül bahçelerinde sustum


artık soğuk bir gecedir uykular

yorgan altlarında dökülen gözyaşlarıyla


kül tablalarından taşan dumanları

hüzünlü bir filme benzetirim

hep bir clark kent girsin diye kapılardan

gündüzleri gece ederim

yanıldığım tüm soruların cevabı benim


kanmayın bunca acı dolan tenlere

dışarıdan herkes biraz yalancıdır


kırkikindi büyütüp

adına mavi iliştirdiğim kızılırmak

bütün ağlamakları attı içine

bu yüzden yutkunamadım boğazımdaki yumruyu

bu yüzden her susuşta duvarlarım döküldü


ve kendim ve tüm susmayı öğrenmişler için

zifiri karanlıktan kurtardığım biraz umut

geçmiş ve gelecek bütün zamanlarda

her evin unutulmuş odalarına

bir yaşam vaadidir