Loş ışıklar, mor ışıklar, kırmızı ışıklar
Ama ne zaman o mor ışığı yaksalar
Şarabın dudağımı nemlendirir.
Sürgün bu
Salıncaklı bir göğe, ılık bir esintiye
Senin bir çift gözünün denizine
Baba zula bizim için söylüyor
Kimseler yok gibi yaşayalım bu anı
Yaşayalım gitsin
Bu dans başımda binbir haller yaratıyor her seferinde
Mutlu olmanın doksan dokuzuncu sanatı işte burada
Do si la do
Do si la do, her zaman denediğin
Benim en uçarı yeteneğim, teninde şeffaf gezintilerimdir
Sol gözünün geçmeyen o kızıl beninden pamuktan hallice ellerine
Hafızamın en sağlam kısmı ise
Köy uğruna koca bir ev tutuşturmana,
Sade bir Mardin kahvesine
Elli beş üzerinden ısmarlanan mısralara bakıyor
Canım sabah beş uykuları çekiyor, ellerin göğsüme kenetli
Uykudan uyanıp,
Yol boyu şarkılar ve
Bitmeyen bu dans bizimdir istiyorum
