Sevgi kavramının tanımıyla başlayacak olursak sanırım bunun sonsuz bir boyuta açıldığını fark ederiz. Biz her ne kadar sevgiye tam bir tanım bulmaya çalışsak da hiçbir zaman bunu açıklayamayacağız. Çünkü sevgi koşulsuz, birdenbire kalbimizde beliren bir umut ışığı gibidir.
Karşımızdaki canlı, cansız nesneye ya da varlığa neden sevgi duyduğumuzu kendimize bile açıklayamadığımız anlar olabilir. Bu halde iken sevginin tanımını net olarak yapabilmemiz mümkün değildir. Sevgi belki de bizi daha iyi bir insan olmaya yaklaştırmak için bir araçtır. Bize bir kalbimizin olduğunu hatırlatmaya yarayan bir araç…
İnsan hep sevmek sevilmek ister. Bu duyguları yaşadığı zaman kendini daha huzurlu hissedeceğini bildiği içindir belki. Halil Cibran’ın “Aranızda sevme gücünün uçsuz bucaksız olduğunu hissetmeyen var mı?” sözünden de yola çıkarsak bu his bizi bambaşka yerlere sürükleyebilir.
Bir annenin evladına duyduğu sevgiyi ele alırsak bu his gerçekten de uçsuz bucaksızdır. Hiçbir karşılık, hiçbir fayda gözetilmez. Çünkü bir anne sevgiyi bir yerden görüp öğrenmez, kendi içinden geldiği gibi hissedip yaşar ve yaşatır. Tam bu şekilde kendi sevgi bağını oluşturur. İşte gerçek sevgiyi bir bakıma böyle tanımlarsak doğru olabilir.
İçimizden hiç eksilmeyen sevgiler yaşamamız dileğiyle...