bu akşam bize ölüm yok

kaldırdım kadehimi dostlarıma doğru

ve tanrının verilmiş nice sözü arasından

bize dair olanları tek tek ayırıyorum

ben şimdi tanrının katip meleği mi oldum


bugünler son günlerimiz

yakındır güneşimizin batması

ışığın ve ateşin dansı

yalarken ayak tabanlarımızı

bizi istedikleri kadar linç etsinler

istedikleri kadar idam

yine de ölmeyeceğiz

tanrıdan alınmış sözüm var


sigarayı günde kaç paket içersin

kendine duyduğun nefretin yansıması

aynada bakarken sana gözlerini dikmiş biçimsiz

bu kokuşmuş dünyanın umacı insanları

sen kendine ne söylersen söyle

anlamayacaklar

çünkü onlara tanrı söz vermemiş ne acı


aslında tanrı da sevmişti bir zamanlar

ama her şeyi yakıp yıktığı gibi zaman

asırlık sürelerle aldı tanrımın sevgisini

tanrım aslında beni de severdi

ama ben de koktum

bu dünyada gezen her mahlukat gibi

çünkü doğmak tanrının ülkesinden göçmek demek

çünkü doğmak sonudur

bütün güzelliklerin

ben de doğdum

yenildim merakıma

aslında tanrı bizi kovmadı

biz kaçtık ondan


sigaramın sonlarına geliyorum

benim tanrım merhametlidir

alır bir paket daha

cömerttir de özellikle sözler konusunda

çok konuşan bir tanrının sözleri arasından

cümleler cımbızlıyorum

katip melek diye beni yaratmış

realizm safsatalarını bir kenara koyalım

okuduğunuz cümleler benim eserim


nice tanrı hak iddia eder

bu güzel topraklarda

ama insan denilen mahlukatı yaratan tanrı

yani bizim tanrımız benim tanrım

mutlak galibi bu iddialaşmanın

çünkü insan yaratılanlar arasından en yozu

oturdum düşmüş meleklerle kumar oynuyorum

hepsi kendi sözlerini fısıldamış insana

ve isyan ederken tanrıya

hepsi bu şımarıklığın affedileceğine inanmış

yüreklerinin derinlerinde