yaralı bir turnanın nefesinde görünmüş leylâ

mil çekilmiş bir çift gözün içinden geçerken

saklamış içinden geçen her sayhayı 

yutmuş yutkunmuş 

kadim bir kentin ıssızlığına sığınmış

göğsünde pıçak, dilinde hûda elinde ya sabır

bir ömür leylâ bin sabır leylâ.


sırtında kör bir kambur, sağır bir hırıltı göğüs kafesinde

yalnızlık kırkayak, kırk umuda bel bağlamış

kimsenin suçu değil rıhtıma yanaşmayan gemi

kimse değil marazlı leylâdan gayrı

çünkü leylâ bir kötürüm, leylâ huzursuz bir gece

koynunda kurşun koynunda verem kanında zehir.


çok seneler geçti leylâ şiir nedir bilmedi

adı geçmedi hiçbir mısrada yazılmadı yazık

gülüşünün savaş çıkaran güzelliği

kenti harap eden yürüyüşü yazılmadı

bir mecnun şair olmadı kalbine uğrayarak

vay ki adı geçmedi bir şairle yan yana.