nihayet duyuyorum bu felaketin şarkısını. 

adımın hatırlanmadığı yeri yurt bildim.

son sefer aklıma düşürürken seni

mazgallara süzülen şu kırmızı taşkınlık benim.


ellerimizin birbirine çarptığı andı

tüm çarpışmaların bittiğine güvenip

şu kalkanı da yere ben fırlattım.

siyah dumanlar beyaza çalana değin fark edemedim.

küller beni yutmadan hemen önce

bir slogan belirdi zihnimde

tekrar ve tekrar ve tekrar

''ben bu savaşa ait değilim.''


yüzünü göz kapaklarımın içine kazıdığım halde

zihnindeki her illegale asiyken ve

hangi cehennemde olsan bile gelirken ben

sen ancak benim sırtımı bir hançer kadar bilirsin.


hezimeti mutlak bir gerçekten kaçtım.

sahi uçurum hep oradaydı

aptallık ki yüzümü manzaradan çeviremedim.

şimdi anladım, ben yabancıyım.

sahiden sevmek ve sevilmek benim gurbetim.

yine de kısır bir umut bu

göğsümden kopartamıyorum:

muhakkak bulunacak uzak şehrim.