Gözlerinin çölünde yıldızlı bir gece

Üstümüzde yorgun sevdalardan bir hece

Herkese uzak sahipsiz binbir bilmece

Kavuşmak için şehrimden ırak o gence


Zihnimin duvarlarında yer kaplayan korkular

Diyarımda yılların rengini almış yapraklar

Sokaklarda avare yüzü yerde korkuluklar

İçi geçmiş son bahardan manidar kalıntılar

Fırtınaya kapılan bütün buruk uçurtmalar


Günün birinde yola çıkacağım bu şehirden

Toplayıp valizime izlerini son kavgadan

Korkuyorum karın altında kalacak günlerden

Gözlerinde kendimi göremeyecek olmaktan


Sen gittin gözlerim yokluğunda ıssız gibi

Elimde armağan bir kitabın ayrılık sahnesi

Cümleler tırmanıyor boynuma tanıdık gibi

Bana kalandan haberdar mı zihin kafesi


Bayım bana ne kaldı biliyor musun?

Kanadı kırık kuşların adımları

Zamandan kaçan evlerin duvarları

Soğuğun esiri kalplerin vicdanları


Korkuyorum, hasretimle kalakaldım

Buna rağmen biliyor musun?

Senden gitmeye mecalim yok

Gitmelerini, öylece terk etmelerini

Zihnime son bakışınla kazıdım


Ne de olsa 'gitmeler' sana özgü

Ne de olsa 'gitmeler' diğer adın


Açtırıyor musun yokluğumda çiçekleri

Ruhunda ortaya çıkan mezarlarda

Bir kitaba başlarmış gibi, hevesli

Yaşanacaklardan habersiz...