Yaşamanın ölüme denk olduğu zamanlardayım. Bu oksijen dediğimiz şeye pek ihtiyacım kalmadı. Kalp atışlarımı değiştirecek olan heyecana heves dahi etmiyorum. Kısaca kanımın damarlarımdaki seyahatinin bitmesi bekliyorum.
Tekrar doğabilir miyim ya da doğduğum anı izleme şansım olabilir mi? Doğduğum anda insanların gözlerinde var olan sevinç beni artık doğrultabilir mi? Bana sorulsaydı acaba bu sevince ortak olmak ister miydim? İnsanların gözlerinden yüzlerine sıçramış olan mutsuzluğa ya da mutluluğa benim var oluşum ne denli etki edebilirdi? Ölüm bu kadar korkunç olmasaydı kim yaşamayı seçerdi? Bir elma milyonlarca yıl sonra doğan bana nasıl etki edebildi?
Kaybolmak istiyorum, tek bir insanın bile kafasını kaldırıp bana bakmasına katlanmak istemiyorum. Gidecekleri yeri bilmeden yola çıkan insanların o yere nasıl gideceklerini anlatmak istemiyorum. Bırakalım artık sorular cevapsız kalsın, insanlar doğmadan yaşlansın, iyilikler kötü sayılsın, kötüler de hep kazansın.