Hayatı pek çok farklı şekilde tecrübe ediyoruz. Kendi hayatımı acı ile tecrübe ederek tanıdım. Yaşadığım 25 yıl boyunca tek arkadaşım bu acı tecrübelerden oluştu. Zihnimin içinde oluşan bu tarifsiz bulantının diğer eşlikçisi ise bilgi oldu. Bu sayede sonsuz farklı sorunla karşılaştım. Uykusuzluk, yorgunluk, huzursuz bacak sendromu gibi can sıkıcı semptomlar bedenimi sarmış durumda. Ciğerlerimdeki mızıka gibi öten hırıltıyı da hesaba katın. Doktorlar ne zaman insan bedenini daha iyi araştırıp her şeye bir isim taktıysa, benim de bu hastalıklardan dolayı epeyce başım ağrıdı. Baş ağrısı derken durmayan migren ağrıları gününüzü pek iyi geçirmenizi sağlamaz. Gerçi ağrılar benim uzmanlık alanımdır. Hele bileklerimin patlarcasına çekildiği eklem ağrıları bu uzmanlıkta bir tez yazmamı sağlayacak kadar kendini fark ettiriyor. Özellikle omurga ve bel ağrılarınız varsa hayatınız kararıyor demektir. Omurgam ne kadar ağır olduğumu gösteren bir öğretmen oldu. Bazı günler ise ne kadar hafif olduğumu hatırlatıyor. Bedenimi bir fedakarlık yoluyla öğrenmek benim için zor olsa da bunlar fizyolojik sıkıntılar sadece. Çünkü sorunlarım sadece fiziksel problemlerden ibaret değil. Bugünlerde soyut ve somut kavramları anlamakta güçlük çekiyorum. Kaygı, stres ve panik hayatımı esir eden bir korkuluk gibi başımda bekliyor. Ruhumdaki acılar sanki bana bir vahşet çağrısı yapıyor. Uzun yıllardır melankolik kişiliğiniz ile mücadele etmişseniz eğer bu kaygı durumları sizler için pek dost canlısı hale gelmez. Paranoya kafanızın içine düşmeye başladığı anda kanserden daha hızlı metastaz ederek ruhunuzu sarmaya başlar. Histeri ile birleştiği zaman ise ciddi yardım almayı düşünmelisiniz. Ama ben histeriden muzdarip değilim, o yüzden üstüne bir çizik atabilirsiniz. Kendiniz hakkında bu kadar şeyi öğrenince, öğrenme kavramı sizin için bir lanete dönüşür. Kendimi Yunan mitolojilerindeki karakterlere benzetirim. Onlar da çoğu zaman fedakarlık ve kurdukları bağlar ile yaşamlarını tecrübe ederler. Yeteri kadar fedakarlık verdiğiniz zaman ise daha hafif olacağınızı düşünürsünüz. Bazı günler pek çok acı üstüme geldiğinde sadece hafiflik dilerim ama birçok kötülükten muzdarip olduğum zamanlarda sadece daha ağır olmayı isterim. Bir kaya gibi sert ve ağır. İçine acı ve düşünce koyamayacağınız bir taş parçasına dönüşmek.Her şeyin daha basitleşmesini sağlayabilseydim vücudum ve zihnime iyi davranabilirdim.
Varolmanın dayanılmaz ağırlığı
Yayınlandı