neyiz biz?
boş bir tepsinin üzerindeki çatal mıyız?
adı konmamış bir gezegen miyiz?
çakmayan bir çakmak
yanmayan bir kibrit
ya da yazmayan bir kalem miyiz?
hangi girdabın içindeyiz?
tanıdık bir yerlerde denk gelir miyiz?
varoluşsal bir hıçkırık olabilir miyiz?
sabahı olmayan bir gecenin şafağı mıyız yoksa?
yani son mu saatlerindeyiz bu olan bitenin?
kahretsin, yitip gidecek miyiz?
öyleyse bir dal sigara mı alır mıyız?
daha mı hızlı yaşamalıyız sence?
yani kimiz biz, kimdeniz?
hiç mi hükmü yoktur dediklerimizin?
doğrusunu söylemek gerekirse biz
sanırım biz bir apartman boşluğuna düşen anahtarlık gibiyiz
düşeni kurtarmak ne mümkün
işin daha da kötüsü dostum
artık hayal kurmaktan da aciziz