Yalnızlığı bu kadar arayacağımı bilsem
Çıkmazdım
Bana ölüm haberi getirdikleri o günden
Anlatmazdım atlası
Ateşi çaldı diye kardeşi
Beli kırılmazdı
Yaşamı anlayacağımı bilsem ağlardım
Doğduğumda
Ecelin tokadı bu kadar acıtmazdı
Şimdi kıçımda Kabil’in mührüyle yürüyorum
Bana biçilmiş sokakları
Genzimde çim kokusu
Ağzımda kan tadı
Ağzımda bir orospu tohumun kana açlığı
Yalnızlığım; sokağın yara açtığı yere kabuk diken bir kadınla tanışmanın yalnızlığıdır
Kızıl toprağa düşen kayıp yağmur damlası
Gibi dürtüyor tenimi
Sektikçe küfür ederek
Düşmedim indim diyor üstelik
Bir bulut kadar akrabasız
Bir atom kadar dengesizim
Şehri yıkabileceğimi bilsem
Dizlerimle uğraşmazdım
Rükuda izdiham var
Secdede sıra olalım
Duvarı yok sadece sıva odamın yüzü
-Su katılmamış-
Gürzü pasla kaplı bir savaşçı göz kapaklarım
-Değirmenden emekli-
Boşlukta açtığım her delik
Deliliğimi ele verir
Göz yumduğum her yanlış
Bir doğrunun uzayla kesişimidir
Bakışlarım kötü de
Duvara henüz yerleştirilmemiş kız çocuğunun resmi
Öyle değil
Öksüz olmak nedir bilsem
Pantolon giymezdim
Eskitmezdim adımlarımı zaman çizgisinde
Anafor çiçeği böyle kokmasa
Seni kendime düğümlemezdim
Bir olmaza daha sürükleniyoruz
Ayrı yarım kürelerde
Değirmen taşını beyazlatırken sen
Ben esmerliğimle rüzgarı kirletiyorum
Sonra doğru duvarlara, doğru ara renge
Kürt doğdum
Bazen kimlikler de yalan söyler
Devlet de, minareler de
Cenazede okunacak duaları bilmesen
Düşmezdim yere
Vedat duygun
2021-07-02T08:00:48+03:00Teşekkür ederim arkadaşlar değerli yorumlarınız için. Sağ olun :)
Ahmet Erdoğan
2021-07-02T00:16:29+03:00''Kürt doğdum
Bazen kimlikler de yalan söyler
Devlet de, minareler de
Cenazede okunacak duaları bilmesen
Düşmezdim yere''
elinize sağlık Vedat hocam