Sessiz ağlayışlar mı desem
Yalnızlığın mutlak kaderi mi desem
Bilmiyorum
Tek bildiğim, gözlerimden süzülen yaşlar
Kalbimden kırılan parçalar
Vücudumu titreten ateş
Bir bana mı olur bilemem ki
Bir sana mı olur duyamam ki
Sesler, kokular ve sevginin tılsımı sarar odaları
Dertleşmenin verdiği mutluluk geçer
Vedalar gelince gözyaşları teslim olur;
Odalara, banklara, sokaklara
Açarsın bir şarkı
Acının gitmesini istersin
Ama bilmezsin ki daha çok canın yanar
Canının yandığını hissetsen bile
Yine de bırakırsın gözyaşlarını
Çünkü yüreğin vedalara karşı dayanaksızdır
Dayanaksızlığınsa
Sigara dumanı misali doldurur etrafı
Sonra bir bakarsın, vedalardan önce olduğun yerdesindir
Yakarsın bir cigara
İçindeki dert alevini, yalnızlığın alevini, vedaların ateşini
Hissedersin ciğerlerinde
Ama bilirsin yine
Vedalar, yeni buluşmaların habercisidir
Hem güzel hem de can acıtıcı bir akan sel gibidir
Vedaların acısı;
Benliğin, saflığın, gözyaşlarının buluşmasıdır
Kasım 2022