kitabın temel savı; insanın evrimsel düzelemde ilk atası gibi bitkisel düzlemde ve doğanın sumuş olduğu sunakları kullanarak varlıklarına devam edebileceğini öngörmüştür. bu zaviyeden insanın homosapiens olarak kendinde var olarak ve ilk atası gibi sadece bitki bazla beslenmesi gerektiğini ve doğal oluşumlar sonucu açığa çıkanlarla beslenmesi gerektiğini savunmuştur. bu bağlamda ateşin keşfiyle ve içindeki katillik güdüsünün örtüşmesiyle öldürme eylemini ekarte edebileceğini vaz etmiştir. çünkü öldürmek için hayvansallığın var olan hiçbir done ve dominine fizyolojik olarak sahip olmayan insanın evrimsel persfektife atasının çizdiği yolda sabit kalıp yürümesini anlatmıştır. çünkü asıl yolun bu olduğunu ve bunu yaparken de hem dinsel hem ruhsal hem de bedensel harmoniyi kullanarak bu sabitliğin doğal ve gerçel olduğunu anlatmıştır. aksi bir durumun söz konusu olduğunda evrende dengenin bozulacağını ve barışçıl biçimde yaşamanın mümkün olmacağını göstermiştir. çünkü doğada insan dışında hiçbir varlığın kendi sınırı dışında eylemde bulunmadığını göstergelerle anlatıma sunmuştur. böylelikle insanın evrenin dengelenmesinde barışçıl yol yerine savaşçı bir biçemle eylemde bulunmasının sonucu olarak günümüz toplumlarının ve insanın hem ahlaki hem de bedeni hastalıklarının var oluşuna ışık tutmuştur. bu bağlamda vejetaryenliğine düzünelerce övgü barındırmaktadır. ve kendi haklılık penceresini gerçek kılmak için hem eski hem de yeni düşünür ve bilim insanları üzerinden kök salmaya çalışmıştır. bu kök salmayı sağlarken de söylediğimiz gibi hem doğu mistisizmden hem de batılı akıl yörüngelerinden faydalanarak kendi gerçekliğini ve varlığını ortaya koymayı amaçlamıştır.

***sadık hidayet; vejetaryenliğin yararları