Ama bu sefer saçaklarından tutarak çarmıha gerilen kendi izdüşümüm olmayacak.


Bu sefer ezberlediğim haritanın aynı çukurlarına takılıp düşmeyeceğim.


Ama bu sefer mistik bir ırmağın baş döndürücü esintisine kapılıp zeminin altından çekilen kendi ruhum olmayacak.


Bu sefer ölümün kıyısında dans ederken sırtlanların çepeçevre sardığı ablukanın eritici sıcaklığında donan ben olmayacağım.


Ama bu sefer vera kervanından bir damla suya hasret bırakılarak vahanın kuytu köşelerine atılan benim zahirim olmayacak.


Bu sefer zamanın sığlığında geometrik desenlerin tekrarına çekilen paralel beni sonsuz anafora mahkum etmeyecek.


Seferlerin fazlalığı ve amaların ümitkâr çığlıkları; çizgiyi aynılığın konfor alanının dışına çıkarmada ısrarcı. 


Farklı resimler diyorum diyarın döngüsüne farklı resimler çizilmeli. 

Artık liman meçhulden uzaklaşarak ufukta görüneni aydınlatmalı.