Bir kara kalem ve bir arka sıra,
Çocuksu tarafım...
Saf tarafım...
Hiç bilmediğim bir gezegenin bilmediğim bir noktasına attığım adımlarım...
Meraklı ben...
Niçin? diye sordun, neden...neden...neden...
Hiç bilmeseydim ya ben o gezegeni ama bulut vardı işte...ben hayat var sandım.
O bulut ki,
Çocukluğum...
Pamuk şeker...
Pembe balon...
Ve uçurtma...
Bir türlü çizemediğim...
O bulut ki kayboldum ben derinlerinde...
Yaklaştım ateş uzaklaştım ateş
Yoktu alemimde iç yangınıma eş,
Yoktu alemde derttaş,
İçin için yandım ben
yalnız yandım,
Çaresiz yandım...
O bulut dünyadaki gibi değildi işte...
O hayat değil ölümdü bana...
Yanayım... nolur? dedim, yanalım beraber,
Olmaz ki... Olmaz işte...
O başka dünyaların bulutu...
Beni yakar... İmanımı yakar...
Ey sevgili, yâr...
Sensiz yapamıyorum...
Ama anla...
Onsuz hiç yapamam...
Sen, ancak yüreğinde O varsa yâr olursun bana...
Çünkü başka dünyaların bulutuna ancak O hayat verebilir...
Onu al yüreğine olur mu?
Hayat versin sana,
Ki hayatım ol...
Yok yalansa eğer yüreğindeki ya da hiç yüreğinde olmasıysam eğer,
Bırak beni onunla...