''Tabii, umut, bir yolun dönemecinde, var hızla koşarken, birden yetişen bir kurşunla yere serilivermekti.''
***
"Günlerin nasıl hem bu kadar uzun hem de bu kadar kısa olabileceklerini anlamamıştım. Bu günlerin yaşanması uzun sürüyordu şüphesiz, ama bunlar o kadar genişleyip yayılmışlardı ki, sonunda birbirlerinin içine taşıp yayılıyorlardı. Adlarını bile kaybediyorlar. Benim için sadece dün ya da yarın sözcüklerinin anlamı vardı. "
***
"Kalbimi dinliyordum. Bu kadar uzun zamandan beri bana yoldaşlık eden bu gürültünün kesilebileceğini aklım almıyordu."
***
"Fakat herkes bilir ki hayat, yaşamak zahmetine değmeyen bir şeydir. Aslında otuz ya da yetmiş yaşında ölmenin önemli olmadığını bilmez degilim; çünkü her iki durumda da başka erkeklerle başka kadınlar yine yaşayacaklar ve bu binlerce yıl devam edecektir. Sözün kısası bundan daha açık bir şey yoktu. Şimdi ya da yirmi yıl sonra olsun, ölecek olan hep bendim."
***
" Bu dünyayı bu kadar çok mu seviyorsunuz? "diye mırıldandı.
***
" Eğer, adam öldürmekle suçlanıp da annesinin cenazesinde ağlamadığı için idam edilirse, ne çıkardı bundan? "