Sabaha karşı sigaramı ateşlerken kokladığım toprak kokusunda sevdim seni.

Yerlerin ıslaklığını sokak ışıklarının cilaladığı parke taşlarında,

Yağmurda ıslanmış bir kumrunun kuytuya kaçmış bir kedinin çaresizliğinde sevdim.

Oysa ağaçlardan damlayan yağmur damlaları hep seni aklıma sokar sabahın ilk saatlerinde.

Gecenin uykusunda nefes almasıdır kendimce bu damlaların çıkardığı sesler, uyurken seni izlemeye benzer.

Yağmur bulutlarını ardında bırakmış gökyüzü gibi yüzün ve gözlerin geceye en parlak şekilde eşlik edecekler bir açılsalar.

Bir açılsalar sabahı ayaklarıma serecekler kalan tüm yaşama sevincimi önüne serdiğim gibi.