Geçen gün şiir okudum birtakım insanların karşısında bağıra bağıra. Ama onlar sesimin az çıktığından yakındılar ve "Güzel okuyor aslında ama sesi çok az çıkıyor." dediler, en azından az da olsa duyanlar. Diğerleri ne düşündü bilmiyorum.
O gün anlamamıştım neden sesimin az çıktığını, hâlbuki bağırmıştım tüm gücümle. Şimdi anlıyorum biraz biraz. İnsanlar üzgün olduklarında, mutlu olduklarında ya da sinirli olduklarında; yani güçlü bir duyguyu yoğun bir şekilde yaşadıklarında bağırırlar, avazları çıkana kadar bağırırlar. Ben bağırmadım, bunu o kadar geciktirdim ki artık avazım bile beklemekten sıkıldı ve gitti diğer bütün şeyler gibi ya da bir şey hariç her şey desek daha doğru olur.
Garip olansa asıl amaç onun gitmesini sağlamaktı, şimdiyse sadece ikimiz kaldık. Yalnızca ikimiz, yalnız ve yorgun. Ve o kadar yorgunum ki artık, sadece durmak bile çok fazla gelmeye başladı.