Uyandım, uyandım ve yine uyandım. Sağım solum hüzün, her yanım sensizlik. Yataktan kalkmak istemiyordu canım. En çok ''canım'' demeni severdim senin. O zaman bilirdim ki canındım ben senin. Yemek yemem lazımdı artık, yoksa ölecektim zayıflıktan. Ama aklımda sen, bende de bu şans olduğu sürece, ölmezdim açlıktan. Ardından biraz dolaşmaya karar verdim, attım kendimi dışarı. Dışarısı soğuk, dışarısı ıssız, dışarısı ölümcül. Sen yoksan eğer yanımda, her yer aynı benim için. Her yerde aynı sıkıcılık ve hüzün. Deniz kenarına gideyim desem, hemen vazgeçerim bu fikirden. En sevdiğin yerdi orası senin, şimdi sen yoksan neyleyim denizi, dalgaları, güneşi.


Oturdum bir kıyıya, başladım düşünmeye. Ne düşünüyordum ki oysa, her şey apaçık ortada. Sen terk etmiştin beni, ben ise ayrılamamıştım senden. Bu düşünceler artık çok bunaltıcı geliyor bana, eve geri dönmek istiyorum. Ama sen yoksun evde. Ev ıssız, ev mutsuz, ev ağlıyor.