Yapayalnızım, buna kânîyim
Ne düşmem bir yaprağın süzülmesinden güzellik taşıyor
Ne de küskünlüklerimde bir sevimli çocuk masumiyeti var
Bitmiş bir hınçla darılıyorum dönen dünyaya
Duran zincirlere yapışan ellerim.
Sallanan salıncak.
Yapayalnızım, buna kânîyim
Artık biraz duygusuzum, biraz caniyim
Çamuruyla bir olmuş elmas mıyım
Ellerime bir dokunsam yanmaz mıyım
Kaçan kavgalarım nerede
O cebelleşen yürek, aranan ruh
Ölüme sarılan fâni kollarım nerede
Ebedi bir istirahat sandığım
Kaybolup giden düşlerim nerede
Artık biraz duygusuzum, biraz caniyim
Gizlerden dönmeden simsiyahtım, şimdi hâkiyim
Bir mevizenin dolan zamanı ve alenì derinliği
Olan felaketlerin hem arsızlığı
Hem bir yerden sonra tekinliği
Sarıyor, sarıyor bu tabiatsız renk
Bütün gövdemi
Yumruk yemiş morarmış yeşillenmiş hâkilenmiş
Dağlar bayırlar susmuş da bu gedikli kalbim bana ilenmiş
Gediklediğim, eskittiğim, kaybedip bulduğum
Bir göğe bir yere en çok düşüşlere sunduğum
Bu yürek değişmiş de gelmiş
Gizlerden dönmeden simsiyahtı, şimdi bir soluk hâkiye bezenmiş