Nasılsın deme
Bana lazım olmayan bir ölümün perdelerini araladı gözlerin
Kaçmış ince siyah çorabın
Sokaklarımda yankılanan topuklularının sesi
Bir kanser gibi yayılırken bedenime
Teslim olan ruhuma hangi reçete?
Bana gözlerini devirme
Bu yağmur beni çok ıslattı
Sabah dörtü, sabah beşti
Gözlerin girdi rüyama
Gecemin karanlığını anlayıp
Meczup ilan ettim kendimi sokaklarımda
Adını besmele bilip ağzımdan düşürmedim
Bir sigara yaktım sana dair
Bir köpek sevdim bana dair
Bir resim çizdim ikimize dair
Dibi gelmiş sarınşınlığını ben boyadım
Duru güzelliğini alıp
Kalbime sakladım
Boş duraklara anlattım seni
Taş kesen kalbime seni bastım
Plesebo diye öptüm dudaklarını
Islanmış çoraplarını sobama astım
Sonra
Bana Lazım olmayan bir ölüm düşledim
Perdelerini sen kapadın
Elime tutuşturdun bir karanlık
Gezindiğim sokaklarda adını duyar oldum
Deme bana nasılsın