Yara izlerim size bayılıyorum.
Çok yaktığınız canım kadar çok seviyorum sizi.
Kırıklıkmış yaşamak.
Kırılan parçalarını zilyonkere yerine yapıştırarak
Yürümekmiş yaşamak.
Çok sigara içmekmiş, sigarayı hiç sevmezken.
En çok da aşktan yaralanırmış insan.
Benim hiç yaralanmadığımdan...
Siz çizerken duvarlarımı, canım bu kadar yanıyorsa
Hiç yaralanmadığıma duvarlarım dayanır mı?
Koca sınıfta bir ben varım
Koca sınıfta bir ben yokum
Sen de, artık ben yokum.
Anlaşılmazlarımızda boğulmuştuk biz
Ben hala nefessizim anlamadığın yerde
Kulaklıklarım hala kulağımda.
Eski bir dost beklerdi
Okuduğu kitaplarda aşık olduğu kadını.
Dünyada derdi, yok o kadınlardan!
Yarasını bulduğu vakit,
O kitaplardaki adam da o değilmiş, anladı.
Sahi, beklediklerimizi beklediğimiz yerde yerimiz var mı?
Soruyu boşverin de
Sorun,
Kırk yıllık kahve çok ağladı.