bütün kapılarını kapatıyorum üstüme
söylerken bunu
korkuyorum
benmişim kendi kendini yitiren
aramızda kuvvetli sağanak
fena susuyorum
bir çeyrek asır olamadığım bu aşkta
diyorum ki gölgesini kaybeden ayna işit beni
duyan korkuyor gecenin sesini
bir dağa gömülüyorsunuz
avucumda büyüyen taze kan
kasıklarıma fısıldadım her kavuşmanın sabahını
gittikçe yoğunlaşan gam
önce unutup sonra hatırladım adımı
bazı fotoğraflarımız yarı tanrıymış
bazı yalnız akşamlar
pembe şarap var, oğuz atay
nasıl seviyorum bilsen
acı
üç kere sela kulağıma
eski de olsa bir türküde öpmüştün beni
hatırla
hatırla
böyle savaş, böyle sığınak
bin ağıt var gülüşlerinde
ölsem unutmam
bak: bir umuttum çok eskiden
elleri sarmaşık
annen unutmuştu adını
tuttum yarama bastım.
Kevser Karakaş
2021-06-22T00:42:57+03:00Sonu Birhan Keskin'in "Annen seni inkar etmişti, aldım etime dokudum" dizelerini anımsattı bana. Sesi dingin, hoş bir şiir olmuş. Kalemine sağlık :)
Mehmet Metli
2021-06-21T15:16:55+03:00Kaleminin ve üslubunun ördüğü bu güzel ahenk... Daim olsun