Bir maskenin dudaklarının gülümseyebilmesi kadar gülümseyebilir içimde prangalarla, karanlık bir hücrede tutsak ettiğim asıl ben.

Asıl ben ki, hâlâ vurgundur ona,

Asıl ben ki, beklemiyor,

Fakat kimse bilmiyor,

Yalan mı söylüyor, yoksa atmış mı beklemenin taşını?

Kim bilir nasıldır gözleri yılların ardından,

Kim bilir nasıl kızarıyordur yanakları.

Fakat benim için ölüyse o artık,

Bunları düşünemem,

Çünkü, ölülerin uzanır bir tek saçları ve tırnakları.

Ey tatlı rüyam, her gün tekrarlan.

Çök zihnime kanlı ellerinle, gırtlağıma bıçaklar daya.

Bir kez gülümse fakat,

Çünkü, diğerleri öldüremez beni...



Yaklaş, yaklaş o pis uzaklardan,

Zeytin dalı değil isteğim,

Bir yardım eli, insanın insana borcu olan.

Senin bana, benim sana katabileceklerimi hesaba kat,

Neler olacağını kim bilebilir?

Geç kaldım, fakat sorun değil fikrimce,

Seni daha kaç hayatta hatırlayayım?

Kaç hayat yaşayayım ki, unutayım seni?

Siyah bulutların ardından doğunca Güneş,

Yeryüzünün dertleri sonlanmıştır demektir.

Kaçıncı doğuşunda Güneşin,

Kaçıncı bitişinde hayatın,

Beni diyorum,

Kaçıncı ölüşümde göreceksin seni senden daha çok yaşatan beni?