Ellerimiz değmiyorsa içimize

Dokunma derime.


Belli ki

Yıldızın titrek ışığında,

Isınmış ıhlamur kokusunda

Ezilmiş incir tanelerinde

Ağır akasya tütününde

Karışmış, senin ilk çığlığın.


Alazlanan alevde

Mest esinti içimizi sarmadan

Tandan önce toplayalım badeleri.


Demlenen öfkende

Bu yarı çıplak suda

Yepyeni sardunyalar açılacak.


Buğulu göz kapaklarına

Bulutların yaşı dinsin.

Merdivenler dikilsin geceye.

Karışmış silüetler.

Dağınık rüzgarlar.

Sepya tonu renkler.


Geçiyor nefesin parmaklarından

Yüzün ağaçlarda sözlerini uyutuyor.

Sarkan narsız yapraklarda

Şapka altında dudaklar dikişliyor kendini.


Bir ölümün daha olmalı.

Serpilmiş tarçın taneleri,

Sarhoş bir odanın renginde.


Gözün deniz.

Gözün gök.