dünyanın ne cennetini isterim ne de varını
olsam da yokluğun cehennemin
bir varmış bir yokmuşla başlat masallarını
atlar koşuşsun prensesler uzaklara baksın
diyarlardan bir şövalye çıkıpta gelsin
boş sokaklarda dönen yaprakların üzerine
akşam doğsa
yapraklarında boğulsa şu dünya
ne dünüm ne yarınım, bugünüm sizinle olsun
soframızda yükseklikler yakası var ola
paya düşen gidilmekle ola en büyük kazanan biziz dostlarım
açlıkta ve cinayette payları var o yakaların
yerlere yeksan gönlümüze taht kursa şövalye
varız biz dostlarım onlar yokluk olsa
geceler sabahları çekilen yorgunluklar bir iki
satırda aksalar sofralarımıza
suyundan nasiplense hayvanlarla yokkunluklar
di li geçmiş zamanlar mış lı duymuşluklar
ne zamandır şu diyardan gidemedik dostlarım
varsın olsun hüzün keder
bir kadehte bizlere dolsun
ayyaşlında masaların ne güzel sözler verirdik
dostlarım hatırla
hatırla yaşıyoruz bu diyarda
bu bizim öykümüz
bizim kelamımız işitilmesin kulaklarda
zaten varla yok olmuşuz
ne değişe hayatta
kalbimizin ışıklarında yön bulmasın yaşantılarınız
sizi şarlatanlar ucubeler sürüsü
ışıklarınız koybolmuşluklarınız olsun
ve biz emeklerin peşinde giden dostlarım
bir gün dönecek o yosmalar gibi zamanlarımız
o güne dek yaşadım diyebildim demek için sizlere
- olsun bu sözlerim