Mevsimlerden mevsim seçiyor bir çocuk
...hayalinde...
İlkini olmasa da baharın sonuncusunu
...yaşıyor...
Yaşamasına da ama yetmiyor bir türlü azgın
...çocuğa...
Baksan safi kışı görürsün oysaki gözlerinin
...soğukluğunda...
Isıtmıyor da elleri tutsan da 21 Aralık
...boyunca...
Çocuğu olurdu evlenseydi lakin o çocuk
...kaldı...
Bir başına kimseye yaklaşmadan, en çok da yaklaşmadı
...kendine...
Yaptı ne yaptıysa, mevsimler bile şaşırırdı bu
...haline...
Acıdı sonunda yaz ve getirdi gözlerine güneşin
...sıcaklığını...
Yanına yaklaşanlar bile hissedemezken nasıl olacaktı
...uzaktan...
Yaşasaydı eğer bir gönül ilişkisi tutarlı veya tutarsız
...bir şekilde...
Yolunu bulurdu su misali, mevsim misali, çocuk misali
...gibi...
Gibi diyerek de çoğaltırdı örnekleri cik cik deyip ikileme yapan çocuktan farksız kuşlar gibi üstelik bir yandan da kaçarken soğuk
...mevsimlerden...
Mevsim beğenmeyen çocuk artık son seçimini yaşamak zorunda kalıyor
...hayalinde...
İlki çoktan giden baharın sonuncusunu yaşıyor göz kapaklarının gerisinde.
Oysaki o yaşlı çocuk, böyle olsun istememişti hayal sandığı gerçeklikte.
Yaşlı çocuklar hayallerini bile kaybediyor, ömürden yaş gittikçe.