-yerime yaşayacak biri aranıyor-
annemin uydurduğu masallara
yenilmez bir başrol arıyorum
canı istemese de evden gidecek
bir sabah bekleyişi ve gurbeti
taşıyacak ayalarında hayasız.
açacak söz ağzında güzel bir delik
sahipsiz arazilerden buğday ekerek geçecek
büyük kentleri ışıltılı bir taşraya benzetecek
bakacak
ki görsün babamın kızındaki gizini
ağustos böceği ıslıklarını
sırtımdaki dut yaprağı dinamitleri
yaşamanın demirbaşı benim diyecek
allah'a inandığı bir sabahta
kimse bulurken kimsesini.
-yerime yaşayacak biri aranıyor-
yüz göz oldum gölgemin karanlığıyla
sonradan ve sormadan
hasret saymayı öğrendim.
-bir sarılışı özledim sen bahaneydin hep-
ağrıma şapka çıkaran soğuk havalar
hiç terk etmedi beni
böylelikle
evde bekleyen yalnızlığa mazeret buldum
kalbim kayıp düştüğünde bir gün
cenazenin kalktığı yokuşun buzları bahanem oldu.
yüz göz oldum sıtma nöbetleriyle
düşlerime el geçirdi uykusuzluğum
yaşadım birilerine bir şeylere tutunarak
anneme yaşadım, içi boş sandallara
anahtar deliklerine yaşadım
duvarlara, boşluklara
seni bir günah gibi zifiri sevdim.
bildim fazlalık nerdeyse orada yaşadım
ardıç kuşlarının yalnızlıklarında
acısız bir bıçak oldum kendi cinayetimde
ruhumun yamulan kaburgası
nasılsa gün yüzüne çıkacaktı:
ciğerimde ölen birinin göz izleri var.
-niyet ettim allah rızası için annemi mutlu etmeye-
saygıdeğer yalnızlar
sizi bir dakikalık intihar duruşuna davet ediyorum
sonra aklımın iplerini koparacağız beraber
yaşayacağız el mahkum,
yaşayacağız iki ciğer bir kalple.
orta yerimde bir yerde yabani otlar biçeceğiz sonra
onlardan korkuluk yapacağız
dikeceğiz yollarımıza
saygıdeğer yalnızlar
biraz daha sabredin
kendimin bir sürü müsveddesiyle
sayenizde yaşamayı öğreneceğim.
bu güçlü hallerim, bu arayışım
yanıltmasın sizi
ben şiirimi sevda çeklerine yazdım
sadece
gözlüklerimde ölen sevgilimin parmak izleri var.
-yerime yaşayacak birini arıyorum.-