Çetinle randevu günü gelip çatmıştı. Elim boş kıçım kabak iş hanının yolunu tuttum. Çetin’in ofisi vardı anasını satim! Tam bir profesyonel. Zaten ne iş yaparsan yap en iyisi ol derler. Helal olsun Çetin’e. Binanın zillerinde Çetin’in adını arıyordum. Hah Çetin soyadı Ceviz miymiş? Tam hönküre hönküre gülecektim. ‘Mali Müşavir’ yazısından tokat yedim. Nolacaktı adam tabelaya ‘Kiralık Katil’ mi yazdıracaktı…

“Çetin Abi ben vazgeçtim abi.”

“Eğer tırsıp vazgeçersem planı iptal etme demiştin.”

“Abi tırsma mırsma yok. Vazgeçtim işte. Hayat yaşamaya değer be abi.”

“Lan it herif! İçindeki yan sanayi Pollyanna’nın gözaltı morluklarından, kirece dönmüş suratından haberi var mı? Hayat yaşamaya değermişmiş… Anlaşma anlaşmadır. Ben dürüst adamım, sözümden dönmem.”

“Abi ben parayı ayarlayamadım. Daha doğrusu ayarladım da nenem çalıp kayıplara karıştı.”

“Müge Anlı mı çekiyoz aslanım!”

“Abi yeminle olan biten doğru.”

“Seni keyfi öldürmeyi çok isterdim. Dua et ben profesyonel bir adamım; duygularımı işime asla karıştırmam.”

“Eyvallah abi sağ olasın.”

Mantıklı bir fikir bulmak isteyen her erkek gibi çenesindeki iki ayrık telden oluşan sakalını kaşımaya başladı ve:

“Benim ayak işlerimi yaparsın. İşe karşılık canını alırım. Zaten bize de olay mahallini temizleyecek biri lazım. En son çalıştığımız arkadaş… Neyse Allah taksiratını affetsin.”

“Ben bi düşüneyim abi. Bu aralar hayatım allak bullak, kafam çorba.”

“Lan kes! Sanki bundan önce hayatın harikalar diyarıydı.”

“Haklısın Çetin Abi. Ne zaman başlayım işe?”

“Ben seni iş çıktıkça ararım. Malum mesai saatlerimiz esnek. Sevgililer Günü de yaklaşıyor, yoğun çalışıcaz.”

“Tamam abi. Ben senden haber bekliycem. Yalnız, bana verdiğin numara artık servis dışı.”

“Ben seni yeni numaradan ararım. Hadi git şimdi. Hiçbir şey olmamış gibi o sefil hayatını normal seyrinde yaşamaya devam et.”

“Emrin olur abi.”