Al gel çayını şair, anlatayım sana umudu
Kırk yerimden bıçaklandım ben kırk!
Yine bırakmadı umut beni,
Kırk birinci yerimden bıçaklandım
Nafile umut yine kök saldı içimden
Yarı yolda bırakıldım,
Sevdiklerim birer birer gitti benden
Umudum yine yanı başımda kaldı
Çok karanlık gecelerim oldu benim
Gölgem bile kayıp oldu göremedim
Fakat umudum karanlığın ışığı oldu
Yağmurlarda kaldım, ıslandım,
Güneşte kaldım yandım... Yandım
O da benimle ıslandı, benimle yandı
Battım, düştüm, yoruldum, yenildim
Ben bitti dedim, bitti, ben bittim
İşte tam o anda içimde ki yanardağ
Püskürdü umut lavını dört bir tarafa
Vazgeçmek mi, yenilmek mi, bitmek mi?..
Olsun varsın, olsun düşeyim, yara alayım
Ben kalkmasını bilirim şair
Kimse uzatmaz ise elini canları sağolsun
Kimse açmaz işe gönül kapısını canı sağolsun
Umudum yeter, umudun yeter,
Umudumuz yeter!
Bitti dendiği yerden geri başlamaya
Cesurca adımları atmaya yeter umudumuz!