Niye bu kadar delicesine diye bir zarf uzatıyorum gözlerine
Sesim sessiz kalıyor
Soluksuz kaldığım sol yanında
Bilmiyorum ki
kaldırım taşlarını gözlerine benzetmek, özenemeyip bezenmiş bir ruh halimi ki?
Eylül ekim gelmeden nadasa da tutulmuyor ellerin
Bu ne mevsim yüzünde
Sanırsın anafarta
Önümü
Duamın
Duyanın ve gamzenin önünde iliklerken.
Seni ilkelerimin ilk sırasına aldım
Kabul ettirdim
öksüren sokak lambasına
barınakta acısından havlayan yaralı köpeğe
bir de kendime.
Kızıl bir feryat kopuyor bastığım koyu topraktan
Hüznüm çınlatıyor kulaklarımı
Senden uzaklığım
ah mı
günah mı
Veliler toplantısından sonra
azarlanmış gibiyim şimdi
Ve ben delilerin delilleri delirttiği düşüncesine kapılıyorum bir an
Sahi, gönlün ne dedi
Yalvardığım ve yakarırken yandığım gamzen, yeni bilenmiş bıçak gibi kesiyor göz bebeklerimi
Dileklerimi direklere taktığım gecelerden
yüzüne koşuyor
İki kaşının arasında üşüyorum.
Sana kendimi
Yaratana seni tembihliyorum
Emanet etme beni bana
Ben bir ıslak terlik
bir de gamzeni görmediğim günü sevmiyorum.
Kendimi sana emanet ediyorum.
Kirpiklerinin menziline bir begonvil ekip kaçıyorum geceden.