Sabahları yağan yaz yağmuru gibi,
Titreyerek uyandıran insanı,
Birtakım kâbuslar
Koştum pencereden sarktım,
Suçlusu onlar.
Öyle ki insan bir miktar soğusun diye içi,
Derin bir nefes çekebilsin diye ışıklardan,
Göze alabilir günler sürecek hastalıkları,
Ve nice günü göğüsleyen sabahları.
Yine dua ettim bu gece,
Ve sarıldım sana uzak evrenlerde,
Bir armağan bana Tanrı’dan, gururla yakaladım,
Düşündüm kendimce, yalvardım:
Nasıl güzel olurdu gerçek olsa?
21 yıllık hayatımda
Ölüm hiç bu kadar yakın olmamıştı bana.
Bir çaba, çabala,
Sonsuza dek kazmalısın o kuyuyu,
İhtiyatla,
Sonunda içine düşecek sen olsan bile,
Yükleneceksin kazma küreği,
Boğulacaksın nemli toprak kokusunda,
Seninki de nasıl bir sabır İdil diyecekler.
Oysa ben artık biter sanmıştım,
Uğraşsız mutluluk,
Bana da uğrar sanmıştım.
Bakmayın,
Ben hep büyük hayaller kurarım,
Artık inancım az olsa da,
Bazen kendimi kaptırırım.
Parlak gecelerin mani olduğu yıldızlı gökyüzüm,
Ben şu sıralar sana,
Bir adım uzaktayım.